Translate

Friday, May 8, 2015

Seçim Yarışı

Seçim yarışı hiç şüphesiz ki adil değil. Cumhurbaşkanı açıkça devletin imkanlarıyla düzenlenen açılışları ve toplantıları miting haline getiriyor. Aynı şekilde başbakan da mitinglere devletin imkanları ile katılıyor. Ayrıca hazinenin siyasi partilere verdiği maddi desteğin yarısını iktidar partisi tek başına alıyorken, muhalefet partileri kalan miktarı paylaşıyor. Bu destek 2014 yılında 3 kat artırıldı. Buna göre 531 milyon liranın 300 milyon lirasını iktidar partisi alıyor, kalan miktar diğer partilerce paylaşılıyor. Bir siyasi siyasi partinin seçim yardımı alması için son seçimlerde ülke genelindeki geçerli oyların en az %3’ünü alması gerekiyor.

Devletin bir şekilde vatandaşlarının bir bölümü ile seçim mücadelesine girmesi demokratik ölçülere uygun değil. Devleti ‘kutsal’ veya ‘baba’ olarak gören bir toplumun; ‘kutsal’a veya ‘baba’ya karşı bir zihniyet geliştirmesi için gerekli  olan düşünce özgürlüğü; basın özgürlüğü; hukukun bağımsızlığı gibi kurumlar da örselendiğine göre aslında sonucu belli bir seçime doğru ilerliyoruz.

Cumhurbaşkanının burada önemli bir rolü var. Kutuplaşma siyaseti üreten ve bu siyaset üzerinden beslenen Cumhurbaşkanı yine aynı yöntemi uygulayarak iktidar partisinin çoğunluk partisi olarak yoluna devam etmesini istiyor. Bu durumda  muhalefet partilerinin mutlaka Erdoğan’ı hedef olarak almaması gerekir. Aksi halde aynı siyasi tezgahın malzemesi olmaları kaçınılmaz olur.






No comments:

Post a Comment