Translate

Monday, May 4, 2015

Cumhurbaşkanlığı Kanunu



Halihazırda malesef böyle bir kanuna sahip değiliz. Cumhurbaşkanlığı anayasal bir kurum ve cumhurbaşkanı anayasadan aldığı görev ve yetkileri kullanıyor. Ancak, 2015 seçimlerinden sonra muhtemel bir cumhurbaşkanlığı kanununa ihtiyaç kaçınılmaz olabilir. Eğer bir parti başkanlık sistemine geçmek için meclis yeter sayısına ulaşır veya birkaç parti buna karar verirse sistem başkanlık sitemine dönüşür.

Aksi durumda bir takım kişilerin iddia ettiği gibi Türkiye’de bir yönetim krizi çıkmaması için ve sistemin iyi işlemesi için Cumhurbaşkanlığ Kanununa ihtiyaç artık bir zorunluluk olacak.


Seçimlere giderken parlamenter sisteme devam etmek isteyen siyasi partilerin topluma sunacağı çözüm Cumhurbaşkanlığı Kanunu olmalı. Böyle bir kanun ile cumhurbaşkanının başbakan ile ihtilafa düşmemesi veya düştüğü durumda izlenecek yol net olarak ortaya konulabilir. Anayasadaki ‘Cumhurbaşkanı devletin başıdır.’ ifadesi yasa ile somutlaştırılabilir.  Seçmenler üzerinde uygulanan propaganda araçlarından biri yani ürkütücü gelecek tekniği ters tepmiş olur. Seçmenlerin en azından bir kısmı rahatlar.

Bu tezim yani anayasal bir kurumu yasa ile düzenlemek bazı siyaset bilimcileri rahatsız edebilir. Öyle olsa da, seçimini yasa ile düzenleğimiz bir kurumun başkanının görev ve sorumluluklarını da anayasa ve yasalar  ile düzenlemenin bence sakıncası yok. Hatta böyle bir yöntemle anayasanın boşluklarından yararlanmak isteyen muhtemel cumhurbaşkanları için denetim mekanizmasının yolu açılmış olur.

1. Anayasanın 101 maddesinin sonuna eklenecek ' Cumhurbaşkanının tarafsızlığı yasa ile düzenlenir.' ifadesi yasamayı yürütme önünde güçlü duruma getirir. Buna göre cumhurbaşkanı hangi hallerde taraflı sayılır, zamanın değişen koşulları içinde yeniden yorumlanabilir. 

2. Cumhurbaşkanın sorumluluk ve sorumsuzluk durumunu düzenleyen maddenin de denetiminin yasamaya verilmesi ve hangi hallerden dolayı cumhurbaşkanının sorumlu olacağının somutlaştırılması gerekir. Buna göre 'Cumhurbaşkanının taraflı sayılacağı durumlar yasa ile düzenlenir. Yasanın ihlal edildiği durumları anayasa mahkemesi denetler.' ifadesi yasamaya dini sembollerin kullanılmasından, seçim dönemlerinde açılış ve toplantılar düzenlemeye kadar pek çok alanı düzenlemek için imkan tanır.

3. Cumhurbaşkanı yasalar ve anayasaya aykırı söz ve eylemlerinden dolayı TBMM'ye karşı sorumlu olmalı, buna göre yasama üyelerinin beşte üçünün oyları ile görevine son verilebilmelidir.

4. 104. maddedeki 'Gerekli gördüğünde bakanlık kuruluna başkanlık etmek veya bakanlar kurulunu başkanlığı altında toplantıya çağırmak' ifadesine göre hangi hallerin 'gerekli görülebileceğini' yasa ile düzenlenebilir. Böylece başbakan, cumhurbaşkanı önünde yasama organı eli ile güçlü tutulabilir.



4 Mayıs 2015

No comments:

Post a Comment