Değerler rakamlarla ölçülemez. Evdeki tüm bardaklar
kırılsa gözünüz görmez ama içlerinden biri vardır ki sizin için özeldir.
Herhangi bir sebeple ona bir değer yüklemişsinizdir ve kırılmasını
istemezsiniz. Bunun için o bardağın pahalı olması gerekmez. Taksimde insanlar
yaralanıyorlar, sizce sadece ağaçları yaşatmak için mi? Hayır, değerlerini de
yaşatmak istiyorlar. Bu yüzden çevre hareketi gibi başlayan hareket iktidara
karşı bir eyleme dönüştü.
Sadece Taksim’de değil İstanbul, Ankara, Adana’da, İzmir'de insanlar, toplumsal tartışma olmadan alınan kararları tasvip etmediklerini
ortaya koyuyorlar. İktidar karşısında önemsenmek istiyorlar. Artık çoğunluk
seçmeni olmadıklarının farkındalar ve azınlık
seçmeni olarak demokrasiyi yaşatmak istiyorlar.
Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Kürtleriyle
barışıyor. Kürt konusu gibi toplumun çok
hassas olduğu bir konuda milletin nabzını tutmaya çalışan başbakan, nedense bu
konuyu önemsemiyor. Başbakan değerleri rakamlarla
ölçme gafletine düşüyor. Bizim dönemimizde
2 buçuk milyar ağaç dikildi, diyor.
Türk halkının sağ duyusu ile anayasa yapacak çoğunluğu bulamadan iktidara gelen AKP’nin
dindarlığı değil takındığı otoriter tavır halkı rahatsız ediyor. Başbakan'ın otoriter
tavrı ve kapitalizm ile bu kadar barışık
bir dindar iktidarı, dindar kesim de eleştiriyor. Numan Kurtulmuş’u partiye
alarak etkisizleştirildiği düşünülen muhafazakar seçmen kendine başka bir yer
bulabilir. Bu durum parti içinde parçalanmaya yol açabilir.
Ülke seçimlere gidiyor. AKP’nin kaybedeceği ve Türk
milliyetçileri ile Kürt milliyetçilerini karşı karşıya getirecek bir durum
ülkede kaos yaratmaz mı?
No comments:
Post a Comment