Devletin din
eğitimi vermesi devletin dinsizlik eğitimi vermesi kadar yanlıştır. Bu anlamda
din derslerinin temel eğitim düzeyinde zorunlu olmaması gerekir. Devletin
görevi misyonerlik değildir. Misyonerlik sivil toplumun faaliyet alanıdır.
Amerika’da Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri yok da burada dindar yok mu? Aksine son
derece dindar Hıristiyanlar var. (Başka
dinlerden insanlar da kendi dinlerinde dindarlıklarını yaşayabiliyor ve
gösterebiliyor.) Demek ki devlet öğretmese de insanlar dinlerini öğrenebiliyorlar.
Kimliğin şekillenmesinde
zaman ve mekan ana faktörlerdir. Bu ikisi, kimliklerimizin
dinamik tarafını oluşturur ve süreç içinde kimliğimizi sürekli
şekillendirir. Bu iki kavramın etkisi
altında insanların inanç ve değerleri değişebilir.
Altı yıldır yurt
dışında yaşıyorum ve çocuklarım ilkokula burada gittiler. Şimdi kızım ortaokula
gidiyor. Burada Hıristiyanlık odaklı zorunlu din dersi olsaydı –bizdeki Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi muadili- bundan son derece rahatsız olurdum, bu ülkede
yaşamazdım.
Devlet okullarda
din eğitimi vermeyerek çocukları belli bir dine zorlamıyor. Din eğitimi sivil
toplumda ve ailelerin istekleri doğrultusunda gerçekleşiyor.
Kiliseler Pazar Okullarında çocuklara dinlerini öğretiyorlar. Ayrıca bu dersler çocukların
sosyalleşmesi, Pazar günlerini doldurması açısından bir işlev yükleniyor. (Müslüman çocuklar da kendi Pazar Okullarına
gidiyorlar.) Koro vs faaliyetlerle çocukların ilgi ve yetenekleri
destekleniyor. Kiliseler ana okulu kuruyor ve aileler çocuklarını buralara isteğe
bağlı olarak götürüyorlar. Böylece çocuklar dini kimliklerini dini mekanlar içinde
gerçekleştiriyorlar.
Eğitim istemi
içinde dini cemaatlerin kurdukları okullarda din eğitimi var. Yani devlet “Özel
okullarda din eğitimi veremezsiniz.” demiyor. Bu tür okullar -ben bunlardan bir Katolik okulunu biliyorum- her
dinden öğrenci kabul ediyor ve yine bu okulda din dersine katılmak zorunlu
değil. Yani farklı dinden çocuklar din dersi yerine başka bir derse katılıyor.
ABD’de
Hıristiyanlık bitmiyor! Devlet ‘Hıristiyanlık yok olacak bende yok olacağım.’ paranoyasında değil ayrıca!
Türkiye’de Alevilik, aileler veya Cem evleri faaliyetleri ile öğretildi de
Alevilik bitti mi? Çoğunluk baskısının eğitim alanından çekilmesi Türkiye’nin
demokratikleşmesi için gereklidir.
Türkiye’de dini
eğitimi faaliyetleri sivil topluma bırakılması ve devletin zorunlu din eğitimi vermesinin
sonlandırılması gerekir. Liselerde seçmeli İslam dersi öğretilebilir. İlahiyat
Fakülteleri eğitimlerine devam edebilir. Ayrıca bütün İlahiyat mezunlarına iş
bulmak devletin görevi olmaktan çıkmalıdır. Her şeyi devletten bekleyen
zihniyetimiz belki bu yolla değişir.
I would like to thank you for the efforts you have made in writing this article. I am hoping the same best work from you in the future as well. In fact your creative writing abilities has inspired me to start my own BlogEngine blog now. Really the blogging is spreading its wings rapidly. Your write up is a fine example of it.
ReplyDeleteukraynada eğitim