Elmanın ana yurdu Almatı’dayım. El
Farabi Üniversitesinde semineler vermek
için iki haftalığına geldim. El
Farabi’yı ikinci ziyaretim. İlki 2011 yılındaydı.
Almatı’nın
eski şekli Almaata iki sözden oluşuyor alma ve ata. Alma sözcüğü bizim Türkçede
kullandığımız elma kelimesinin eski şekli. İçindeki –l sesinin etkisi ile
zamanla a sesi e sesine dönüşmüş. Elma çeşidinin en çok bulunduğu yer Almatı
olduğu için elmanın anavatanının burası olduğu savunuluyor.[1]-[2]
Kazakistan’da çoğunluğu Kazaklar oluşturuyor fakat pek çok
etnik grup birlikte yaşıyor. Ruslar, Ukraynalılar; Uygurlar, Özbekler Ahıska
Türkleri, Koreliler, Almanlar benim karşılaştığım bazı etnik gruplar.
Kazaklar yerleşik hayat geçeli 200 yıl civarında bir süre
geçmiş, hala konar göçer hayatın etkileri toplumda hissediliyor. Aşiretler
arası hiyerarşi toplumda açıkça belli olmayan bir yer edinmiş. En geniş kitleyi
Naymanlar oluşturuyor. Bu grup orta sınıf bir göçebe Kazak grubunun adı aynı
zamanda.
Ülkenin
lideri Nazarbayev, Atatürk’ün Türkiye’de yaptıklarının benzerlerini
Kazakistan’da milli kimlik kurmak adına yapıyor. Neler mi beziyor? Köklerini
antik kavim Saklarda arıyorlar. Modern
tarihçileri Kazak adının Kaz- sak yani Sak adam olduğunu iddia ediyorlar. Onlar
da eski tarihlerden kahramanlar transfer ediyorlar. Örneğin güney Kazakistan’da buldukları Altın Adam
heykeli onlar için adeta milliyetçiliklerinin totemi. Almatı’nın hükumet
binalarının da civarında yer aldığı meydanına o heykeli koymuşlar. Akademisyenler
ve politikacılar arasında alfabenin Kiril alfabesinden Latin alfabesine
değiştirilmesi siyasetin ve akademinin sıcak tartışma konusu.
Rusçayı
resmi belgelerde kullanıyorlar Kazakça ise iletişim dili. Kazakça eserler
basıyorlar. Rusça eserleri Kazakça’ya
çıkarıyorlar. Şimdiye kadar Rusça okudukları Batı eserlerini Rusçadan Kazakçaya
tercüme ediyorlar. Bunlardan biri beni buraya davet eden Prof. Kannibaş
Kahsakkızı. En son R. Kipling’in Ormanın
Kitabı’nı Kazakçaya çevirmiş.
Yeni Yıl:
Yeni
yıl yaklaşıyor diye Almatı ışıl ışıl.
yeni yıla 4 gün olduğu halde Cuma günü tatil edildi. Bu onlara Ruslardan
kalan bir alışkanlıkmış. Noel kutlamıyorlar ama bir hafta boyunca yeni yıl
kutluyorlar. Üniversitede her bölüm bir lokantada yeni yıl yemeği veriyor. Aynı
iş yerinde çalışanlar birbirlerine hediyeler alıyorlar. Arıca diğer iş
yerlerinin ve dost gruplarının da davetleri var. Yeni yıl akşamı için ayrıca
planlar yapıyorlar.
Yemekler:
Kazakların
sofrası çok zengin değil. En ünlü lokantaları Özbek ve Uygur lokantaları. Tabii
ki her yerde dönerci var. Türk yemekleri ve tatlıları ünlü restoranların
menülerinde yerini almış. Ayrıca burada Tayland, Japon ve Çin yemeklerinin en otantik
ve lezzetlisini yiyebilirsiniz. Uygur
Lahmanı, Özbeklerin şaşlık kebabı ve pilavı en çok yenen yemekler.
Kazaklar
bavursak adı verilen kızarmış mayalı
hamuru her sofrada bulunduruyorlar ve ılık yiyorlar. Eti ve lor peynirı ile
yapılmış samsa bir başka
aperatifleri. Yemek öncesinde kazı adı
verdikleri bir tür kurutulmuş at eti yiyorlar. Kazı, yağ ve etten oluşuyor. Bizdeki pastırmanın baharatsız şekli
diye düşünebilirsiniz. Pilmen adını
verdikleri bir çeşit mantıyı yemeğe başlayınca aperatif olarak yiyorlar. Asıl Kazak
mantısı iri iri bir porsiyonda dört veya
beş tane bulunuyor. Mantının içindeki harca bal kabağı da ekliyorlar. Ana
yemekleri beşparmak adını verdikleri
bir tür et yemeği. Yemek, suda haşlanmış hamur parçaları üzerine konulmuş büyük
etlerden oluşuyor. At eti veya diğer etlerle tercihe göre servis ediyorlar.
Gerilim:
Benim
gözlemlediğim kadarıyla harekete geçen
Kazak milliyetçiliği ile Rus kimliği arasında bir gerilim yaşanıyor.
Ülkedeki Ruslar ve Rusça konuşan Kazaklar Ruslarla yakın ilişkilere devam
edilmesini, Rusçanın terk edilmemesini istiyorlar. Statülerini korumak isteyen
bu grup şu sırlar çokça tartışılan alfabe değişikliğine de karşı. Yetmiş yılı
aşkın Rus hegemonyasında ezilen Kazaklar ise artık Rus varlığını tamamen silmek
istiyorlar. Ruslar nasıl onların dilleri ve dinleri ile bağlarını kesti ise
onlar da aradaki dönemde yaşanan tek taraflı ekilenimden kurtulmak istiyorlar.
Kazak siyasetini Nazarbayev’in ölümünden sonra bu iki büyük grup arasındaki
çekişme şekillendirecek. Tabii buna harekete geçmeye çalışan Uygur etnik
kimliğini eklemek gerekir.
Almatı, Aralık 2013