Rusya, Ortadoğu’da
sadece askeri üstünlüğünü göstermiyor; toprak egemenliğini de Suriye’ye kadar genişletmek için adım adım ilerliyor.
Rusya Federasyonu’nun 2001
yılında geçirdiği anayasa maddesine göre (65. maddenin 2. fırkası) federasyona katılmayı düzenleme yetkisi federal yasaya bırakıldı. Buna göre ‘Yabancı bir
devlet, Rusya Federasyonuna katılma sürecini kendisi başlatmak sureti ile, her iki tarafın karşılıklı anlaşması durumunda’
federasyona tabi olabiliyor. 2014
yılında Sergev Mironov yeni bir anayasa
maddesini Duma’da kabul ettirdi. Buna
göre ‘Egemenliğini kaybeden bir ülkede bir bölge veya eyalet referanduma
giderek Rusya federasyonuna katılabilir’. Rusya Kırım için ikinci maddeyi
işletti ve kendi bölgesel genişlemesi için hem hukuki hem coğrafi alanlar
yarattı.
Gelelim Suriye konusuna;
Esed kendisini güvende hissetmediği sürece Doğu Akdeniz kıyılarında Alevi
çoğunluğa dayalı ve kendisinin liderliğinin garanti altında olduğu bir durumda Rusya
federasyonuna tabi bir devlet olarak Rusya’ya katılmayı kabul edebilir ve
muhtemelen de kabul edecektir. Böylece bizler ulus devletin bölgesel genişleme
modeli ile ikinci kez karşılaşıyor olabiliriz. Bu senaryoyu Rusya üzerinden okuyacak olursak Sivastopol; Tartus ve Latakiye gibi liman
şehirlerinin önem kazandığı ve egemenliklerin şehirler ve bölgeler üzerinden
kurulduğu; devletlerin sınır ötesileştiği yeni bir dünyaya doğru ilerliyoruz.
Rusya 2014 yılında
topraklarına kattığı Kırım’dan sonra Suriye’nin batısını da kendine katarsa şaşırmayın.
No comments:
Post a Comment