ABD,
1982 yılından bu yana insani yardım
adı altında 16 kez Lübnan, Granada, Libya, Panama, Irak, Somali, Bosna,
Afganistan, Kosova gibi çatışmaların yaşandığı çeşitli yerlere müdahalede bulunmuş.
1982 yılındaki Lübnan müdahalesi Cumhuriyetçi lider Ronald Reagan tarafından
başlatılmış, ondan sonra gelen George Bush, Bill Clinton, George W. Bush gibi
hem sağcı liderler hem de demokrat lider Clinton müdahaleleri gerçekleştirmiş.
Obama yönetime geldikten sonra Ortadoğu’ya
ziyaretlerde bulundu. Afganistan’dan birliklerin çekilmesini sağladı. Bunun yanısıra Arap baharı sırasında Kaddafi'nin gitmesi için Libya havadan bombalanması konuusnda çekinmedi. Şimdi Obama Suriye’ye sınırlı müdahale
konusunda adım attı.
Ancak İngiltere’de müdahale halk desteğini
arkasına alamadı. Başbakan Cameron, Blair’e koltuk kaybettiren Irak tecrübesini
yaşamak istemediği için geri adım attı. Yani İngiltere’de iç politika dış
politikayı belirledi.
Aynı şey ABD’de olur mu? ABD kamuoyu
Suriye’de yaşanan katliamlara kayıtsız değil. İnternetten haber akışı oldukça
yoğun. Buna rağmen bazı kaynaklara göre halk desteği en fazla % 30 olur.
ABD’de müdahalelere tabii ki halk karar
vermiyor. Yukarıda bahsettiğim müdahalelerin pek çoğu başkanların bireysel
kararları neticesinde gerçekleşmiş. Obama, Suriye müdahalesini Türkiye’nin de
baskısı ile yapıyor. Bu konuda Türk dış işleri oldukça başarılı bir politika
yürütüyor. Buna rağmen Polonya, Almanya gibi ülkelerin siyasi liderleri ve
İngiltere’de temsilciler müdahaleye hayır dedi.
Suriye konusunda uluslararası kamuoyu
iyice ikna edilmeli.
Gelelim ABD’ye. Ortadoğu’dan yaptığı canlı
ve sürekli yayınlara Amerikan kamuoyunda oldukça rağbet gören merkezi Katar’da bulunan Aljazeera
televizyonunun -ABD’deki diğer TV kanallarının isteği sonucu ticari sebeplere
dayandırılarak- yayınına son verdirildi. Yani haber verme tekeli Amerikan yayın
sektöründe kaldı ki ben bunu tehlikeli görüyorum.
Obama’nın müdahale kararını vermesi için
Kongre’yi göstermesi, Suriye konusunu ABD’nin iç politikasının belirlemesinin
yolunu açtı. Bu konuda Cumhuriyetçilerin destek vereceklerini söyleyebiliriz, hata bazı cumhuriyetçiler sınırlı değil tam müdahaleden yana.
Juan Cole gibi bazı blog yazarları müdahale için yüzde elli şans veriyorlar.
Demokratlar içinden aşırı solcuların ve aşırı sağcı Çay partisi hareketinin
desteklemeyeceğini söylüyorlar.
Dış dünya, Suriye’nin yaşadığı sıkıntıyı
ve buna bağlı olarak Türkiye’nin yaşadığı sancılı dönemi anlamıyor. Bu konuda
dış işleribakanlığı Türk diasporasını harekete geçirmeli. AKP’nin Suriye konusunda başarısızlığını beklerken ülke
olarak felaket yaşamayalım.
No comments:
Post a Comment